25 Aralık 2013 Çarşamba

YENİ YIL ESKİ DİLEK

Ligin ilk yarısı bitti. Fenerbahçe hatırı sayılır bir puan farkıyla ilk yarıyı lider tamamladı. Ancak nedendir bilinmez, değerli basınımızda bu başarıdan pek bahseden yok. Ne mahşerin 4 atlısının golleri, ne kanatlardaki Gökhan ve Caner’in insanüstü istatistikleri, ne de maçın son dakikasına kadar mücadele eden takımın özverisi kimsenin dikkatini çekmiyor. Hatta bu istikrar takdir edilmediği gibi, bazıları tarafından ligin ikinci yarısında, Fenerbahçe’nin rakiplerinden daha fazla puan kaybedeceği öngörülüyor. Bu öngörüler ister istemez insanın aklına bazı soruları getirmiyor da değil hani. İşte bu sebeple, yeni yıla girerken adet üzerine tutulan dileklerde, benim için sağlık, mutluluk, paranın önünde ülkemde adalet olması ilk sırada yer alıyor. 

Ligin ilk yarısıyla birlikte, acısı tatlısıyla kocaman bir yılı da geride bıraktık. Geçen yıla girerken dilediklerimizin birçoğunu ne yazık ki, gerçekleşmediği için bu yıla girerkende dilemek zorunda kaldık. Bunların başında Fenerbahçe’ye yapılan haksızlıkların adli ve futbol mercileri tarafından da görülmesi geliyordu. Ama ne yazık ki özellikle Avrupa futbolunu yönetenler, olan biteni araştırmadan bir fezleke üzerine karar aldılar ve belki de yüzyılın en büyük skandalına imza attılar. Bu da şu anda Fenerbahçe’nin iki kocaman senesine mal oluyor ne yazık ki. Ve bizler yeni yıl yeni umut diyerek 2014’e girerken de aynı dilekte bulunduk. Umarım bu sefer dileklerimiz gerçekleşir ve yeni yıl bize adaletiyle ve huzuruyla birlikte gelmiş olur. Çünkü ancak böyle çıkar Türk futbolu karanlıktan aydınlığa. 

Tabi bir de, muhteşem(!) basınımızın müthiş(!) tespitleri söz konusu. Bunun düzelmesi için bir dilekte bulunmadım bu yıla girerkende, çünkü olmayacak duaya amin deme gibi bir yapıya sahip değilim ve medyada kötülere hizmet edenlerin hiçbir zaman bitmeyeceğini bilecek kadar da aklım çalışıyor çok şükür. Bu sebeple yeni yıl için dileğim, basınımızda iyilerin sayısının kötülere oranla daha da artması olabilir ancak. Düşünsenize öyle bir basına sahibiz ki, bir takım ligin ilk yarısını, rakiplere oranla çok daha güzel bir futbolla, kalite farkıyla ve iyi performansla açık ara önde tamamlıyor, ama onlar, ligin ikinci yarısında, o takımın rakiplerinden fazla puan kaybederek şampiyon olamayacağını öngörüyor. Hiçbir şekilde açıklayamadıkları bu öngörüyü de yandaşları ayakta alkışlıyor. Ve bir Allah’ın kulu sormuyor bu zatlara, “dayanağınız ne?” “Bildiğiniz birşey mi var?” diye. Bizim gibi tek tük soranlarda görmezden gelinerek soruların üstü örtülüyor, tıpkı sözde şike davasında gerçek suçluların delillerinin örtüldüğü, görmezden gelindiği gibi. Bakalım ligin ikinci yarısı bizlere ne gösterecek. Ne gibi adaletsizliklere maruz kalacak Fenerbahçe? Veya nasıl bir kumpas kurulacak yine paçamızdan çekilmek için. Hep beraber yaşayıp göreceğiz. 

Ama benim içim yine de rahat doğrusunu söylemek gerekirse. Sahada akıtılan terden de harcanan emekten de çok umutluyum ben. Oyuncularımız her türlü haksızlığa, sahada özveriyle oynayarak cevap veriyorlar. Bir istikrarda yakladılar ve kazanmayı adet haline getirdiler. İşler böyle olunca , hakem hataları olamadan takımın puan kaybetme olasılığıda çok düşük gözüküyor. Ancak Beşiktaş ve Karabük maçlarında ki gibi verilmeyen goller olursa tabi sonuç ne olur bilemeyiz. Ancak ilk yarıyı bunlara rağmen açık ara önde tamamladık ve inanıyorum ki ligide yine açık ara önde tamamlayacağız. Bunun yanı sıra camiamızın saha dışındaki kenetlenmiş görüntüsünü de gelecek olan zaferlerin diğer bir habercisi olarak görüyorum. Olağanüstü kongrede çıkan farklı sonuç, sporcuların soyuma odalarında verdiği “Biz Bir Aileyiz” pozu ve yaz kış, kadın erkek demeden taraftarın doldurduğu tribünler inanmışlığın ve kenetlenmenin ispatıdır diye düşünüyorum. Bu birliktelik inanıyorum ki Fenerbahçe’ye şampiyonluklardan daha fazlasını getirecek, daha doğrusu şampiyonluktan daha önemli olan adaleti getirecek ve gerçekleri birbir insanların gözünün önüne serecek. 


Son olarak şunu belirtmek istiyorum ki, benim yeni yıla girerken dileğim geçen yıl dilediğimle aynı oldu. Yine adaleti, hakkaniyeti ve doğruların ortaya çıkmasını diledim. Ve bu dileklerim gerçekleşene kadar da yeni bir dileğim olmayacak. Umarım 2014’de tüm mağdurlar kaybettikleri haklarına kavuşurlar, onların yerine adaleti yanıltanlar, kumpaslar içinde olanlar ve hak yiyenler cezalarını çekerler. Bu sayede ülkemiz tekrar güvenle yaşanılan eski günlerine döner. Ve tabiki dilerim ki Fenerbahçe’nin haklılığı tüm dünyaya yargımız tarafından ilan edilir ve itibarı UEFA tarafından tekrar iade edilir. Aksi takdirde UEFA’da ki bu şaibe ancak kendisini ve yönetenlerini bitirir. Herkese güzel bir yıl diliyorum. 

5 Aralık 2013 Perşembe

EREN & KEREM

ONLAR SEÇİMLERİNİ ÇOKTAN YAPTILAR...
ÇUBUKLU FORMA RÜYALARI,
FENERBAHÇE SEVDALARI OLDU...
...VE SON SÖZLERİ HERZAMAN
FENERBAHÇE
BU SAYEDE HAYATA 1-0 ÖNDE BAŞLADILAR