23 Eylül 2013 Pazartesi

OLAĞANÜSTÜ KONGRE...




Atılan iftiralar, üzerimize oynanan oyunlar sonucunda UEFA’dan çıkan Avrupa’dan men cezasını ne yazık ki CAS’ta onadı ve Yönetim Kurulumuz bu sebepten dolayı Olağanüstü Kongre kararı aldı. Şimdi herkes merakla bu kongrede aday olacak isimleri bekliyor. Bu seçimle ilgili, bir Fenerbahçe’li olarak benim için çok rahat çünkü biliyorum ki Fenerbahçe Kongre Üyeleri yaşanan her hadiseyi bir bir takip ederek, gerçeklerin farkında olarak sandığa gelecek ve en doğru adayı Başkanlık için onurlandıracak. Bu süreçte bütün Başkan adaylarımıza başarılar diliyorum ve nacizane olarak Kongre Üyelerine, önceki yönetimi eleştirmek yerine Başkan seçilmeleri halinde neler yapacaklarıyla ilgili projelerini anlatmalarını tavsiye ediyorum. 

Malesef ki ülkemizde gelenek haline gelmiş, muhalefetlerin iktidarları paçalarından aşağı çekerek iktidar olma çabaları. Halbuki oy verenler diğerlerinin hatalarından çok adayların projelerini duymak, vizyonunu görmek ister. Oy vercekleri kişinin başa geçmeleri durumunda, ne yapacaklarını  öğrenmek ister daha da önemlisi olaylar karşısında duruşlarını merak eder. Bizim önümüzdeki Kongrede de aynı şey geçerli diye düşünüyorum. Bence bu seçimde de öncekilerdeki gibi Kongrenin galibini Başkan adayının projeleri, ve vizyonu belirleyecektir, tabi bir de diğerlerinin haricinde bu sefer en büyük etkenlerden biri de uğradığımız haksızlık karşısında adayın duruşuda etkili olacaktır. Çünkü hiçbir sağduyulu Fenerbahçe’li uğradığı haksızlığa boyun eğilmesini aklından bile geçirmez geçireni de Kulüpte göreve getirmez. İşte bu sebeple Fenerbahçe’nin geleceği ve sürdüreceği mücadele ile ilgili benim gönlüm rahat. Daha önce de yazdığım gibi kısa vadeli kaybedilenler, ancak kararlı duruşumuz sayesinde uzun vadede bizi hakkımıza kavuşturabilir. Bu sebeple müstakbel Başkanımızında ilk vazifesi atılan çamuru temizlemek olmalıdır ve olacaktır. 

Henüz adaylar kesinleşmedi, ancak biliyorum ki Kongre Üyelerimiz arasında bu görevi layıkıyla yapabilecek birçok isim var. Tabi Aziz Yıldırım Başkanımızın tekrar adaylığını koymasıda muhtemel  ve tekrar kazanması durumunda, daha güçlü ve özgüvenli şekilde devam edecektir diye düşünüyorum. Aday olmak istemezse de saygıyla karşılamak gerekir çünkü 3 Temmuz’dan beri yaşadıklarının ve çektiklerinin sağlığını ciddi şekilde tehdit ettiği aşikar. Bu sebeple kararı her ne olursa olsun Kulübümüz tarihinde çok büyük bir yere sahiptir ve büyük bir teşekkürü sonuna kadar haketmektedir. Daha da önemlisi kendisinin tekrar aday olmaması durumunda, gelecek Başkanında onun verdiği savaşı vermesi gerekmektedir. Çünkü her mecrada her Yöneticimizin ve Başkanımızın söylediği gibi Fenerbahçe tertemizdir ve biz taraftarların buna inancı tamdır. Adaylarımızdan her kim ki bunun aksini iddia ediyorsa, hiç boşuna değerli vaktini harcamasın derim ben, çünkü Kongre Üyeleri asla bu düşüncedeki birine Fenerbahçe’yi teslim etmez. Hele ki bir de bu aday Kongre Üyelerinin veya Divan Kurulunun karşısına çıkmaya tenezzül etmeyip, basın önünde prim yapmaya çalışıyorsa o zaman hiç bir şansının olmadığı aşikardır diye düşünüyorum. 

Sonuç olarak, önümüzde Fenerbahçe’nin geleceğini ciddi şekilde ilgilendiren bir seçim var.    Aday olacak her Kongre Üyemizde birbirinden değerli. Sonucunda kim kazanır kim kaybeder bilmiyoruz, ama Kongre Üyelerinin en doğru kararı verceğine olan inancım da tam. Umarım sonunda Fenerbahçe’nin kazandığı bir kongre geçiririz ve hep beraber elimizden geldiğince Başkanımıza tek yürek yardımcı oluruz. Önce iftiralardan kendimizi kurtarır, atılan çamuru üstümüzden temizleriz, sonra da Büyük Fenerbahçe yürüyüşümüze kaldığımız yerden devam ederiz. Unutmayalım ki iki kupaya sokmayarak veya iftira atarak koskoca bir camiayı küçültemezler, ama biz davamıza sahip çıkmazsak gerçekler ortaya çıktığında bizim sokağa çıkacak yüzümüz olmaz. Bu sebeple inandığımız Fenerbahçe’mize Başkanımızla birlikte sahip çıkalım, duruşumuzla Türkiye Cumhuriyet’inin gururu olmaya devam edelim. Kurtuluş Savaşındaki gibi, Milli davalardaki gibi, yani Fenerbahçe gibi...