23 Ekim 2013 Çarşamba

KORKMADAN YÜRÜYORUZ...


Ne seçim dönemi, ne yargıtay kararı stresi durduramıyor Fenerbahçe takımlarını. Futboldan, amatör branşlara kadar hepsi Fenerbahçe’li olmanın bilincinde takım ve arkadaşlık ruhuyla mücadelelerine devam ediyor. Daha sezon yeni başladı sayılsada kupalar gelmeye başladı bile. Basketbolda kadınlarda ve erkeklerde gelen Cumhubaşkanlığı kupaları hepimizin göğüsünü kabartırken, esas sevindirici olan güzel oyunlardı. Hele ki Obradovic’in taktik zekası, ortalama bir basketbol izleyicisinin bile dikkatini çekecek kadar yüksekti. Bu da gelecek için çok büyük hedefler koymamız gerektiğinin habercisiydi. Avrupa’da kazanılan ilk maç, Efes’e atılan fark bu sezonun her dalda favorisi olduğunu gösterdi Fenerbahçe Ülker’in. Kadınlarda da keza aynı, geçtiğimiz yıllarda ucundan dönülen başarılara artık bu sene ulaşılabilir izlenimi verdi Kraliçelerimiz. Ama en büyük kitlelerin gözbebeği olan futbola gelince ne yazık ki kalbimiz biraz buruk. 

Neden mi? Geçtiğimiz sezon Avrupa’da ucu ucuna finali kaçıran takımımız, bu sene ki muhteşem takviyeyle muhtemelen Avrupa’nın en çok yükselen yıldızı olacaktı da ondan. 3 Temmuz iftirasına, UEFA’nın da alet olmasıyla birlikte ne yazık ki koskoca iki senemiz yeniyor da ondan. Ama yine de onlar da korkmadan yürüyor hedeflerine! Saha içinde her zaman en iyi olduklarını göstermek için gayret ediyorlar. Daha da önemlisi 3 Temmuzdan sonra gelenlerde anlamış eski takım arkadaşlarının alın terinin gasp edildiğini ve hep beraber saha içinde isyan ediyorlar güzel ve hırslı oyunlarıyla. Birbirleriyle forma savaşına giren oyuncular yine en çok savaş içinde oldukları arkadaşlarına destek oluyorlar. Onların başarılarını kendi başarıları sayıyorlar. Oyuna giren oyuncunun attığı gole en çok onunla değişen oyundan çıkan oyuncu seviniyor. İşte bunlar ancak büyük oyuncuların ve daha da önemlisi büyük insanların gösterebileceği davranışlar ve ne mutlu ki en gencinden en tecrübelisine formamızı giyen her futbolcumuz böyle büyük insan! 

Tabi bu konu da en büyük alkışı da birçok Fenerbahçe muhalifi insanın bu işin altından kalkamaz dediği Ersun Hocamız hakediyor. Onlarca yıldızı bir araya getirip, gerektiği zaman kenarda bekletmek, ama motive tutabilmek her teknik direktörün harcı değildir. Bunun yol açtığı kargaşaya yıllarca ve defalarca şahit olduk. Ama daha yeni gelmesine rağmen Ersun Hoca öyle bir anlattı ki isteklerini takıma ve öyle adaletli forma dağıtıyor ki futbolcular da kararlara saygıyla yaklaşıp, kadroya girememe durumlarında daha fazla çalışarak formayı kapabileceklerini çok iyi biliyor. Ve en önemlisi koskoca yıldızların önceliği her zaman takımın başarısı oldu Fenerbahçe’de. Bu da başarıya giden yolda en büyük artısı futbol takımının. Gerçi, çok uzun yıllardan beri Fenerbahçe’nin transfer politikasında oyuncuların önce kişiliğine önem veriliyor ve bu transfer politikasınında takımdaşlığın öne çıkmasında rolü büyük, ama hocanın da adaletli forma dağıtımınında etkisi çok büyük bu konuda. Tıpkı Aykut Hoca’nında  olduğu gibi. 

Sözün özü en çalkantılı dönemlerde dahi duruşundan ödün vermeyen Fenerbahçe’miz, yine bazı konularda hassas kararların sonucunu beklerken dimdik ayakta, olduğu her kulvarda mücadelesine devam ediyor. Gerek amatör branşlarda, gerekse futbolda hiç bir fedakarlıktan kaçınmadan yatırımlarını şampiyonluklar için yapıyor. Yıkma politikalarına takımlarımız sahada cevabını veriyor ve umuyorum ki sezon sonunda da her branşta layık olduğumuz yerde olacağız. Yalnız bu mücadeleyi verirken biz taraftarlara da herzaman olduğu gibi kulübünün yanında olmak düşüyor. Bir olağanüstü kongre var önümüzde, sizler bu yazıyı okurken yeni dönemde kim Başkanımız olacak belli olmuş olacak ve bizlerin görevi her koşulda Başkanımıza destek olmak olmalıdır. Şimdiden yeni dönemin tüm camiamıza hayırlı olmasını dilerken, düşmemizi bekleyenlere de şunu hatırlatmak istiyorum... Biz Fenrbahçeliler “Korkmadan Yürüyoruz” ve hakkımız olan adaleti yine adli ortamlarda eninde sonunda alacağımıza dair inancımız tam. Bu mücadele sırasında da sporcularımız müzelerimizi alın teriyle kazanılan kupalarla doldurmaya devam edecekler tıpkı bugüne kadar olduğu gibi. Unutmayın ki Fenerbahçe Yıkılmaz, hele ki Birileri İstiyor Diye!